Bir rüya, bir kabusa dönüşebilir bir anda. Her şeyi toz pembe hayal edenlerin hayalleri bir anda kararabilir.

SERDEN YÜCELER

Daldım gecelere, kondum hecelere
Bıraktım kendimi serden yücelere...

Karıştım semahına şu koskoca dünyanın,
Kayboldum sinesinde, sessiz haykırışların.
Devrildi çınarlar bir bir gözler önünde,
Sanki mevsim hazan gönüller hep hüzünde.
Kavuruyor havayı Cehennemin rüzgârı,
Nefisler hep hesapta nedir hayatın kârı?
Çöküyor sessizlik ölüm gibi ağırdan,
İnsanlık öğreniyor insanlığı sağırdan.
Tükenmiş ümitlerin ambalajı her yerde,
Boş ümitler satılmış, bu da varmış kaderde...
Cahillerden bir ordu yuhalıyor cebiri...
Görmedim daha önce böyle ehli kebiri.
Menfaatine kul olmuş herkes kendi yolunda,
Ne hak var ne hukuk bunlar kimin umurunda?
Uzaklarda titriyor cılız mumun ışığı,
Sonsuz zaman nazları usandırmış aşığı...
Körpecik gönüllere neşredilmiş bid'atlar,
Savrulmuş dört bir yana, tüm zavallı hayatlar.
Bir şey sanıp kendini, bağırıp çağırıyor,
Direksiyonunu dünyanın her yana savuruyor.
Başımın ağrıları gözlerimden akarken,
Söndürülmüş yangınlar daha yeni başlarken...
Çağın kirli elleri güya tarih yazıyor,
Her mermi, her gülle insanlığı vuruyor.
Suçlu mu arıyorsun? Gitte bak aynaya!
Elbette ki suçlusun! İnsan geldin dünyaya...

Serden yücelere, bıraktım ben kendimi...
Cılız mum ışığı... Aydınlatır zihnimi...
O cılız ışığa saklanmış tüm alemler,
Bakan görmez ne iştir? Duyanlarsa işitmez!

4 Mart 2022
Turan Aslan