Köyümüzde, geçirdiği ateşli hastalık sebebiyle beyninde hasar oluşan ve hastalığı geçirdiği yaşta akıl zamanı duran bir köylümüzdür Serdar. Zararsız, kendi halinde, garip...

AVUÇ'UN GÜLÜ

  • [col]
    • "Serdal" derler adına garibin
      Kendi büyük de aklı sabinin
      Çaresi yokmuş onun derdinin
      Avuç'un gülü garip Serdar'ım

      Kısar da gözünü sana gülümser
      Tanır herkesi hal hatır eder
      Yok kalbinde kötülükten eser
      Avuç'un gülü garip Serdar'ım

      Kiloluydun seninle alay edildi
      Kim bilir nice hakkın yenildi
      Yine de yüzün her zaman güldü
      Avuç'un gülü garip Serdar'ım

      Uzamış sakalın, ağarmış saçlar
      Bükülmüş belin, dudağın çatlar
      "Emmoğlu" dersin, içimi dağlar
      Avuç'un gülü garip Serdar'ım

      Sarılsa boynuna ipekten atkı
      Soğukkuyu yerine deri ayakkabı
      Böyle mi olmalı gariban bahtı?
      Avuç'un gülü garip Serdar'ım
    • Senin de oldu mu acep sevdiğin?
      Sevip de koca gönlünü verdiğin?
      Kader böyle, yeter o mertliğin!
      Avuç'un gülü garip Serdar'ım

      Gördün dünyanın bin bir halini
      Çocuk gönlün, dert ne bilmedi
      Belki de en iyisi böylesiydi
      Avuç'un gülü garip Serdar'ım

      Oldu mu bayramlarda el öpenin?
      Bayramlık alıp üst-baş görenin?
      Şunu bil ki çok senin sevenin!
      Avuç'un gülü garip Serdar'ım

      Avare demen vardır bir sebebi
      Her şeyin alemde kurulu düzeni
      Verilir sağından onun defteri
      Avuç'un gülü garip Serdar'ım

      Turan Aslan
      25-03-2021