MEKTUP [3]
Elinde klavye, kahraman olmuş,
Sığmıyor ekrana, tuşa, Hüseyin.
Mantığı bir yerde nedense durmuş,
Mühür mü basılmış başa, Hüseyin?
Tanısan söylerdim sana adını,
Daha belli değil, er mi kadın mı?
Kokusu heryerde sana vardı mı?
Basıyor her zaman yaşa, Hüseyin.
Ezbere çıkıyor inan kürsüye,
Başlıyor bilinen hazin türküye,
Bürünmüş batının yalın kürküne,
Nefesi alıyor boşa, Hüseyin.
Ak ile karayı seçemez olmuş,
Öğle beş çayını içemez olmuş,
Sado'yu, Apo'yu geçemez olmuş,
Yüreği benziyor taşa, Hüseyin.
Yuvarlak masada toplandı beşler,
Kafayı uzatır, koktukça leşler.
Altıncı gariban mahpustan işler,
Geçer mi birisi başa, Hüseyin?
Yazmayım dedikçe sordun ahvali,
Bu işte memleketin en son hali,
Bekliyor hepsi de sendeki reyi,
Sardırma mektubu taşa, Hüseyin.
Çıkmadı gözeten millî menfaati,
Olmuyor getiren mala kanaati,
Uykuda yakalar mikrop cemaati,
Korktuğum hep gelir başa, Hüseyin...
24 Haziran 2022 Cuma
Turan Aslan