Şiirimde kısaca değindiğim bu hikayeyi, bizim köylü Hacı Osman amcadan dinlemiştim. Belbarak Köyü henüz yokken, Eskiören mevkiine yakın bir yerde, dağın yamacında bir mağarada on dört arkadaşıyla kalan ve İpek Yolu'ndan geçen kervanlara saldırıp, yağmalayan Kızıl Oğlan adında, Himmetdede'den Mucur'a kadar olan bölgede nam salmış bir eşkıya varmış.

KIZIL OĞLAN EFSANESİ

Kızıl Oğlan, eşkıyanın evlası,
Eskiören olmuş onun yaylası.
Himmetdede Mucur elin arası,
Heder olmuş Kızıl Oğlan elinden.

Sürmüş atın Köşektaş'a Barağa,
Gidememiş kaçaklıktan ırağa,
Sadık üstü, Avuç altı yollara,
Ferman konmuş Kızıl Oğlan dilinden.

On dört adam bir de kendi on beşmiş,
Bir gün yolu Avuç eline düşmüş,
Yolda gözü kızıl bir tilki görmüş,
İnmiş attan Kızıl Oğlan aniden.

Tilki demiş savuş yolun solundan,
Yavrum uyur geçme aman sağından,
Can alırım olsan da şıh bağından,
Çok çekersin Kızıl Oğlan elimden.

Kızıl Oğlan titrer olmuş korkudan,
Tilki yeksan olmuş birden ortadan.
Binip ata geçmiş yolun solundan,
Köye varmış Kızıl Oğlan durmadan.

Harman yeri dolu imiş köylüyle,
İnmiş attan düşmüş yere boyuyla,
Köylü eve almış onu korkuyla,
Gelmiş cana Kızıl Oğlan geçmeden.

Hikayeyi ahaliye gücün anlatmış,
Korkusundan ödünü de patlatmış,
Gelen hekim kırk gün ömür çıtlatmış,
Olmuş böyle Kızıl Oğlan canından.

Kızıl Oğlan, eşkıyanın baş eri,
Durur onun Avuç elde mezeri,
Gideceksen Eskiören üzeri,
Savuş sen de Kızıl Oğlan yolundan.

30 Mayıs 2022 Pazartesi
Turan Aslan