Şu akıp giden çeşmeleri hiç düşündünüz mü? Onlar aktıkça, geçen zamanı? Şahit oldukları olayları? İşte bunu düşünürken kaleme aldığım şiirim:

BİZİM ÇEŞME

  • [col]
    • Oluk oluk onca sene,
      Boşa akmış bizim çeşme.
      Köle olup bu düzene,
      Faka basmış bizim çeşme.

      Nice toprak sulamış,
      Canı cana bulamış,
      Her nazına oynamış,
      Şimdi küsmüş bizim çeşme.

      Bilmiş eksik gediğini,
      Kimin neler yediğini,
      Bulgurunu, hediğini,
      Bir kaynatmış bizim çeşme.

      Küstürmemiş kızanını,
      Sarmış arı kovanını,
      Şairini, ozanını,
      Çok söyletmiş bizim çeşme.

      Uzaklardan alıp gelmiş,
      Her bahçeye payın vermiş,
      Çekirdeğe nüfuz etmiş,
      Öze sinmiş bizim çeşme.
    • Gencine, yaşlısına,
      Cıvık, ağırbaşlısına,
      Hilal, kalem kaşlısına,
      Durak olmuş bizim çeşme.

      Kimi geçmiş, kimi göçmüş,
      Asılarla boy ölçüşmüş,
      Muradını yere dökmüş,
      Akmış gitmiş bizim çeşme.

      Bilmemişler kıymetini,
      Yok saymışlar himmetini,
      Kumtepe'nin göletini,
      Kaç doldurmuş bizim çeşme.

      Sılasında gurbet görmüş,
      Zaman gelmiş gaflet görmüş,
      Bilsen neler neler görmüş,
      Bir söylese bizim çeşme...

      5 Ocak 2022
      Turan Aslan