Meteorların yüksek hızla atmosfere girdikten sonra yüzde 95’lik kütlesini kaybettiğini anlatan Doç. Dr. Ozan Ünsalan, söz konusu olayın bilimsel yönünü günümüzden bir örnekle şöyle açıklıyor:
“Önceki yıllarda yaşanan Bingöl’ün Sarıçiçek köyündeki olayı hatırlamak gerekirse, atmosfere girmeden önceki gök taşı 4 ton kadardı. Atmosfere girdikten sonra parçalandı ve geriye kalan 17-20 kilogramlık bir kitleden bahsediyoruz. Ama demek değildir ki dünyaya girmeyecek ve birisini öldürmeyecek. Osmanlı döneminde yaşanmış böyle bir vaka ile karşı karşıyayız. O dönemde de meteor bir bölgeye yağıyor parçalanarak, bir kişinin ölümüne ve bir kişinin de yaralanmasına, felç olmasına neden oluyor. Osmanlı döneminde yaşanan bu olay son derece ender bir durum.”
Görgü tanığı ifadelerine göre, gökten bir cisim hızla yaklaşıp gökyüzünde patlamış ve ortalığa 10 dakika boyunca yağmur gibi kaya parçaları saçılmış. Saçılan parçalar bir kişinin ölümüne, bir kişinin de felç olmasına yol açmış. Dönemin Süleymaniye valisi, olayın yaşandığına ilişkin bir mektubu, II. Abdülhamit‘e eşliğinde bir göktaşı parçasını da ekleyerek göndermiş.
Makale yazarlarından arkeolog ve sanat tarihçisi Altay Bayatlı;
Abdülhamid Han, o dönemde bölgelerindeki valilerden yaşananlarla ilgili sürekli bilgi, yani tahrirat (resmi daire tarafından yazılan yazı) istiyor. Devlet arşivlerindeki bu belge de bir tahrirat belgesidir. Musul Valisi Darendeli Mustafa Faik Paşa merkeze bu bilgiyi gönderiyor. Gönderdiği belgede taş yağdığını, Süleymaniye’nin doğusundaki Dilaver köyünde bir kişinin öldüğü ve bir kişinin yaralandığını anlatıyor belgede. Dünyada ilk olma özelliğiyle de bu yüzden önemli bir belgedir.
diyor.
Meteoritics & Planetary Science‘da yayınlanan makalede bu olayı inceleyen araştırmacılar,
Bu bulgular, göktaşlarının ölüme ve yaralanmalara neden olduğu tarihsel başka kayıtların da hala mevcut olabileceğini gösteriyor
diyorlar.
Şu anda araştırmacıların amacı, mektupla birlikte gönderilmiş olan meteoriti bulabilmek. Sıkı bir şekilde kayıt ve arşiv tuttuğu bilinen Osmanlı İmparatorluğu’nun bu meteoriti de sakladığını, şu anda arşivlerde bir yerde veya bir müzenin deposunda bulunabileceğini düşünüyorlar. Eğer bu meteorit bulunabilirse, bilinen ilk meteor çarpmasından kaynaklanan can kaybı da kanıtlanmış olacak.
Kaynak: Kozmik Anafor - Zafer Emecan