Sosyal medyada yayınlanan bir gönderi öteden beri süregelen merakımı gidermek için harekete geçmemi sağladı. İslâm'ın beş şartından biri olan "Hacca gitmek" ibadetini yerine getirecek birisinin bu taşa da dokunabilmek, bu taşı öpebilmek için çok çaba harcadığı herkes tarafından bilinir.

Hacer-ül Esvet Nedir?

Hacer-ül Esvet dilimize "Siyah Taş" şeklinde çevrilebilir. Hz. Adem ile birlikte Cennet'ten indirildiğine dair rivayetler vardır. Bir zamanlar beyaz renkte olan bu taş, Hz. İbrahim'e Kabe'nin inşası sırasında Cebrail tarafından verilmiş ve Kabe'nin taşlarından birini teşkil etmiştir. Daha sonraları, yıkılan Kabe'nin bazı Arap kabileleri tarafından tekrar inşası esnasında bu taşın yerine hangi kabile tarafından konulması gerektiği hususunda anlaşmazlıklar çıkmış, sonunda "El Emîn" olarak bilinen Kureyş kabilesinden (o zamanlar henüz peygamberlik gelmemiş olan) Peygamberimiz Hz. Muhammed tarafından yerine konulması uygun görülmüştür.

Anlatılanlara göre, önceleri beyaz olan bu taş, zamanla ona dokunan kimselerin günahları yüzünden siyahlaşmıştır.

Hacer-ül Esvet'in Çalınışı

Hacer-ül Esvet'in 23 yıl boyunca asıl yerinde olmadığını, çalındığını birçoğumuz bilmez. Miladi Ocak ayı 930 yılında, Karmati'lerin hükümdarı Ebu Tahir el Karmati, Mekke'ye gelir. Önce şehre alınmaz ancak ettiği barış yemini sonrasında şehre girmesine izin verilir. Ancak ettiği yemini tutmaz, Haccın ilk gününde, tutulan raporlara göre namaz kılan Müslümanlara atlılarıyla saldırarak 30.000 Müslümanı katleder. Cesetleri Zemzem kuyusuna atar, sokaklara saçar. Kabe'yi ve Mekke'yi yağmalar. Ebu Tahir kendi elleriyle Hacer-ül Esvet'i yerinden çıkarır ve elinde Mescid-i Dirar'a kadar götürür. Mescid-i Dirar o zamanlar Bahreyn'de yurt tutan Karmatilerin mescidiydi. Ebu Tahir'in amacı Kabe'ye giden hacıların bundan böyle Mescid-i Dirar'a gelmesiydi ancak bu amacında muvaffak olamadı.

23 yıl sonra Abbasîler zamanında, Hacer-ül Esvet büyük miktarda fidye ödenerek geri alındı.

Hacer-ül Esvet'in Durumu


Hacer-ül Esvet, esareti ve çalınması esnasında yedi parçaya bölündü. Bütün bu parçalar oyulan başka bir taşın içine yapıştırıldı. Çevresine gümüşten yapılma koruyucu bir yüzük yerleştirildi ve bugünkü halini aldı.

Kırmızı bir taşın içinde görülen siyah renkli parçalar Hacer-ül Esvet'tir. Bu taş günümüzde güzel kokulu yağlarla yağlandığından daha parlak görünmektedir.

Ülkemizdeki Hacer-ül Esvet Parçaları

Bu mübarek taşın 5 parçası ülkemizde beş asırdır korunmaktadır. Bunlardan dördü Şehit Sokullu Mehmet Paşa Camiinde (İstanbul), birisi de Kanunî Sultan Süleyman Türbesindedir.